Kategori: Köşe yazıları

Kastamonulu kadınların evdeki tezgahlarında dokudukları sarı kıvrak çarşafı, elde yapılan tırnak bağı örtüleri, örme atletleri, Tosya’nın kesesi… Sinop’un el işi ceviz kabuğuna yapılmış minik takaları, rengarenk ahşap kotraları, bıçakları, peşgirleri, Ayancık yakası, Boyabat çemberi, Sinop Cezaevi’nin boncuk işleri… Dikili’nin 3 bin yıldır şifa dağıtan çamuru, yine şifalı termal suyu, lezzetiyle gönülleri hoş eden kıpkırmızı organik…

Önümüzdeki hafta bugün, Kurban Bayramı’nın ilk gününü kutlayacağız. Televizyonlarda, gazetelerde kurban bağışları için yardım kuruluşlarının ilanları yayınlanmaya başladı epeydir. Ünlü sanatçılar, bu kurumlara bağış için ekranlardan destek istiyorlar. Sıklıkla yayınlanan bu reklamların aksine, İzmir’de sessiz sedasız, kentini seven, çağdaş, inançlı ama laik insanların gönülden bağlı olduğu bir kurum var ki; 60 yıldır reklam yapmadan, kendi…

Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin, kent ekonomisinin nabzını tutan sektörel toplantılarının geçen haftaki konuğu Ege Bölgesi Özel Okullar Birliği Derneği’ydi. İzmir’de tüm zorluklara karşı ayakta kalmayı başarmış, yarım asırdır eğitim veren, birkaç özel okuldan birisi olan Çamlaraltı Koleji’nde gerçekleşti toplantı. Verilen eğitimin kalitesine, devletin eğitim sektöründeki yükünü hafifletmelerine ve ciddi anlamda vergi ödemelerine karşın, uygulamalarda devletten aynı…

EXPO heyecanı İzmir’de yaşayan her bireye dalga dalga yayılırken, mermer ve doğaltaş sektörü de bu etkinliğe dünyanın en ünlü heykeltraşları tarafından yapılması planlanan mermer ve traverten heykellerle katkılı olmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz hafta Afyon’da düzenlenen “Madenciliğin Ekonomideki Yeri” konulu panelde müjdesi verilen çalışma, sektörün büyük bir heyecanla beklediği ve sektöre ciddi katkılar sağlayacak diğer projelerde olduğu…

Ekmek, soframızın temel tüketim maddesi. Herkesin tükettiği bu temel maddenin ucuz satılması beklenirken, “ucuz politikalara” kurban edilmesi ne yazık ki göz önünde duran bir acı gerçek. Ucuzluğu bıraktık, geçitğimiz günlerde televizyon haberlerinde yer alan “aleve tutulduğunda yanıveren ekmek” ise, söyleşilerimizin gündemine oturuverdi. Kalitesiz unları beyazlatmak için içine konulan katkı maddeleri, ateşe tutulduğunda yanıveren ekmek gibi,…

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda yapılan bir araştırma, her beş kişiden birinin yaşamlarında bir dönem depresyon geçirdiğini ortaya koymuş. Araştırmayı gerçekleştiren Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayriye Elbi Mete, “Her yüz erkekten üçünde, her yüz kadından altısında depresyon görülebilir” diyor. Prof. Dr. Mete, ekibiyle birlikte şu günlerde İzmir’de ilk defa gerçekleştirilecek…

İlkokula giderken annemin evde hazırladığı bisküvili pasta, poğaça ve limonatayla kutlanan bir doğum günümde, arkadaşım Kemalettin Tuğcu’nun bir kitabını armağan etmişti. Adı “Yetim Malı”ydı. Kitabın kapağındaki resim öylesine etkileyiciydi ki, satırlar arasında kaybolurken, sık sık kapağındaki resime bakar, kahramanın yüz ifadesiyle eşleştirirdim anlatılanları. Kemalettin Tuğcu’nun kitaplarını ortaokuldaki Türkçe öğretmenimiz yasak etmişti oysa. “Bu kitaplığa böyle…

Kapımızın önünden geçen okul servisi içindeki çocuklar, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye slogan atıyorlardı. Hangi okulun servis aracı diye merak ettim. Balkona çıktığımda servis aracı sokağımızdan çoktan uzaklaşmıştı. Haberlerde sürekli çocukların şehit ailelerine, Mehmetçik Vakfı’na yardım etmek için yaptığı kampanyalar yayınlanıyor. Çocuklar bayramda “şeker de yiyebilsinler” diye biriktirdikleri harçlıklarını vakfa, duygu yüklü mektuplarını da komutanlara…

Ne zaman Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin önünden geçsem, “hastane yönetimi neden kapının önündeki sağlıksız seyyar satıcıları uzaklaştırmaz?” diye söylenirim. Söz konusu çocuklar olunca, hastanenin önünde tezgahını açmış, toz içindeki plastik oyuncakları satanlar gözüne çarpıyor insanın. Karşısında eski SSK Dispanseri’nin bulunduğu Çocuk Hastanesi’nin biraz ötesinde de İl Sağlık Müdürlüğü var…

Mahallemizdeki hayvanların neredeyse tek başına koruyuculuğunu üstlenmiş gibidir Işıl Hanım. Evinin önündeki bahçe demirlerinde her zaman torba içinde bayat ekmekler asılı durur. Mahalleli onun köpekler için yapacağı mamaya bayat ekmekleriyle ya da yemek artıklarıyla katkılı olmaya çalışır. Mahallenin hepsi bir arada dolaşan üç köpeği de sabahları Işıl Hanım’ın bahçesinin önünde dışarıya çıkmasını beklerler. Polis emeklisi…